top of page

01.09.2023 Tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk kapsamına giren uyuşmazlıklar:

• Ortaklığın giderilmesi davaları.
• Kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
• Komşuluk ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
• Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar. (İcra yoluyla tahliye hariç.)
• Tarımsal üretim sözleşmeleri.

Haksız Fiil ile Suç arasındaki temel fark; suçlarda kanunilik ilkesi vardır. Ne var ki, haksız fiiller için bu durum mevcut değildir.

Marka; marka tescili ile korunur. Buluşlar ise patent tescili ile korunmaktadır. Tasarımlar söz konusu olduğunda ise tasarım tescili ile korunur. Marka, patent ve tasarımlar tescil edildikten sonra buna ilişkin hakların ihlali söz konusu olduğunda, haksız rekabetin dava yoluyla önlenmesi gerekmektedir.

Fikir ve Sanat Eserlerine ilişkin suç işlendiği takdirde meslek birlikleri yada hak sahipleri Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayetçi olabilmektedir.
Bu tür suçlar şikayete tabidir.
Bu tür suçlarda görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir.
Bu tür durumlara ilişkin hukuki düzenlemeler mevcuttur.

Göç, insanlık tarihinin en eski dönemlerine kadar uzanan ve günümüzde de yoğun olarak yaşanan bir durumdur. İnsanlar savaşlar ve doğal afetler gibi zorunlu sebepler ile göç etmektedir; bunun yanısıra daha iyi yaşam şartları elde etme amacıyla da göç ettikleri bilinmektedir. Uluslararası ve ulusal düzeyde mülteci ve sığınmacıların haklarını düzenleyen ve onlara çeşitli imkanlar sağlayan düzenlemeler bulunmaktadır. Göç konusunun uluslararası alanda bir sorun olarak ortaya çıkması 20. yüzyılın başlarına rastlamaktadır. Günümüzde ise, ülkelerdeki iç karışıklıklar, etnik ve dinsel baskılar ile siyasi istikrarsızlıklar, doğal afetler, ekonomik sıkıntılar gibi nedenler ile yoğun göç hareketleri yaşanmaya devam etmektedir. Ulusal ve uluslararası bir sorun haline gelen göç ve iltica konularının öznesi mülteci (Refugee) ve sığınmacı (Asylum Sekeer) olarak adlandırılan bireylerdir ve bu bireylerin ülkelerinin sınırlarını aşarak başka ülkelere yönelmesi ile birçok sorun ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte mülteci ve sığınmacılara yönelik faaliyette bulan birçok kuruluş da ortaya çıkmıştır; Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), Uluslararası Göç Örgütü (UGÖ) ve Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (GPGM) uluslararası alanda mülteci ve sığınmacılara yönelik hizmet sunan başlıca kuruluşlar olarak öne çıkmaktadırlar. 1948 yılında yayımlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 14. maddesinde “Herkesin, sürekli baskı altında tutulduğunda başka ülkelere sığınma ve kabul edilme hakkı vardır.” şeklinde düzenlenmiştir (İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi [İHEB], 1948: madde14). Sığınma ya da eski adıyla iltica bir kişinin, vatandaşı olduğu veya ikamet ettiği ülkenin çeşitli baskıları veya yasal kovuşturmaları nedeni ile başka bir ülkeye ya da yabancı ülke temsilciklerine, savaş gemilerine ya da uçaklarına girmesi ve o devletin korumasını aramasıdır. Sığınmacı ise Abadan-Unat’a göre, korunmak amacıyla yaşadığı ülkenin sınırlarını aşan fakat 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi (MHSİCS)’de yer alan kriterleri taşımayan kimseler olarak tanımlanmaktadır.

Günümüzde elektrikli araç kullanımı sıklaşmıştır. Bu nedenle; elektrikli araç şarj istasyonu ihtiyacı zaruri hale gelmiştir. Elektrikli araç doğayı korumaktadır ve varolacak hava kirliliğine iyi bir alternatif çözüm olarak kabul edilmiştir. 

Tüm bu nedenlerle; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hazırlanan Otopark Yönetmeliği’de yeni inşa edilecek apartman ve sitelerde elektrikli şarj ünitesi kurulumunu zorunlu tutmaktadır.

Yönetmelikte; zorunlu otopark adedi 20 ve üzeri olan yapılarda şarj ünitesinin 1 adetten az olmaması ve otoparkın en az yüzde 5’inin şarj ünitesi dâhil elektrikli araçlara uygun olarak düzenlenmesi şartı aranmaktadır.

Bunun için bir sayaç takılmalı ve alanı kullanan kat maliklerinin kullanım miktarına göre ücret yansıtılmalıdır.Bu ortak alan olacağından kişilere özel fatura gelme imkânı olmayacaktır, bu halde aidata yansıtılması gerekecektir. 

Önemle belirtmek gerekir ki; Yönetim, tüm kat maliklerinin yararlanabilmesi için bir şarj istasyonu kuruyorsa bu durumda kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karar alınır. 
Yalnızca kat maliklerinin karar ve izin yetkisi bulunur (kiracıların bulunmaz)
Bu durumda kiracı, şarj istasyonu kurulumu için ev sahibi ile iletişime geçmelidir.

Hekimlerin Hakları ve Yasal Sorumlulukları ⚕️

- Yeterli Ücret Alma Hakkı
- Mesleğini Serbestçe İcra Etme Hakkı
- Modern Teknoloji ve Bilimi Kullanma Hakkı
- Yönetimsel Kararlara Katılma Hakkı
- Hastayı Reddetme Hakkı
- Konsültasyon İsteme Hakkı
- Sağlığını Koruma ve Mesleki Risklerden Korunma Hakkı
- İyileşme Garantisi Vermeme Hakkı
- Hastasına Yeterli Zaman Ayırma Hakkı
- Tanıklıktan Kaçınma Hakkı
- Tedaviyi Belirleme Hakkı
- Bilgi Alma ve Tavsiye ve Tedavisine Uyumu İsteme Hakkı
- Cezalandırma Eylemlerinde Bulunmama Hakkı

Sorumluluk bakımından ise;

-Hekimlerin her türden tıbbi müdahale ve tedaviden dolayı sorumlu tutulabilmeleri için üç temel unsur gereklidir. Eylem hukuka aykırı ve/veya kusurlu olmalı, neticede bir zarar ve zararla eylem arasında uygun nedensellik (illiyet) bağı bulunmalıdır.

•Çekişmeli Boşanma Davası hem şiddetli geçimsizlik sebebine hem de özel boşanma nedenleri de gösterilerek açılabilmektedir.

Böyle bir durum meydana geldiğinde; mahkeme, ileri sürülen neden ve olguların özel boşanma sebebine bağlı olduğunu gördüğünde önceliği özel nedene verip, özel nedene bağlı boşanma kararına hükmedecektir.
•Genel Boşanma Sebepleri ile Özel Boşanma Sebepleri arasındaki temel fark kusurun ispatı ile ilgilidir. Nitekim özel boşanma sebepleri vuku bulmuşsa; davacı, davalının kusuru ya da kusurun varlığı halinde ne kadar kusurlu olduğunu kanıtlamakla yükümlü değildir.
• Ne var ki evlilik birliğinin temelinden sarsılması diğer bir deyişle şiddetli geçimsizlik halinde genel boşanma sebeplerini içeriyorsa o halde taraflar birbirinin kusurunu mahkemede kanıtlamakla yükümlüdür .
Önemle belirtmek gerekir ki; şiddetli geçimsizliğin varlığı durumunda genel boşanma sebepleri gösterilmeden, yalnızca özel boşanma sebebine dayanılarak çekişmeli boşanma davası gerçekleştiği zaman, evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel sebebine bağlı olarak boşanma kararı verilmektedir.
•Bunun sebebi ise, genel sebebe bağlı olarak çekişmeli boşanma davasının meydana gelmemesidir.
.
.
Hâkimin boşanma dava dilekçesinde hem genel boşanma nedeni hem de özel boşanma nedeniyle karşılaştığı takdirde her iki hali, delilleriyle beraber araştırması ve takdir yetkisiyle karar vermesi gerekmektedir.
•Birsen’e göre genel boşanma sebepleriyle özel boşanma sebeplerinin birleşmesi mümkündür .
•Özuğur’a göre Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında iki durumun mevcut olması gerekmektedir. Bunlardan biri birliğin temelinden sarsılması diğeri ise çekilmezlik şartıdır .
•Tekinay’a göre yargıç dava dilekçesini incelediğinde, var olan hukuki sebeplerle bağlı olmadığı için, dilekçede var olmayan durumları da kendiliğinden dikkatli bir şekilde ele almalıdır .

•Kanımca; hâkim boşanma davası dilekçesinde bulunan hukuki nedenlerle bağlı değildir; usul hukukunda geçerli olan ilkemiz “Vakıalara Dayandırma İlkesi” olup, “hukuki sebep” ilkesi değildir.

bottom of page